Profesör Dr. Mehmet Kaplan’ın 12 .Ocak. 1973’te Yazdığı Mektup:
Sevinç;
Hikaye kitabını aldım. Benim için büyük bir sürpriz oldu. Bir kere daha iyi bir hoca olmadığımı anladım. Öğrencilerimin ruhlarını nasıl tanıyabilirim ? İçlerinde zengin, pırıl pırıl olanlar var. Sınıflar kalabalık, dost olmak güç, vakit az. Kitabın arkasına iyi ki fotoğrafını koymuşsun. Yoksa adından seni çıkaramazdım. Yüzünün uyandırdığı çağrışımlara hikayelerinin şiir dolu izlenimleri karışıyor. Sizin neslin okuduğu yıllarda Fakülte çok karışıktı. Ruhunu, uzak, güzel bir iklim gibi içinde saklayışına ne kadar sevindim bilemezsin. Hikayelerin güzel. Hayat, şiir zenginlik dolu. Daha tek kitapta bu olgunluğa ulaşmana hayret ettim ve hayranlık duydum. Seni candan tebrik ederim. Dilinin yapmacıksız oluşuna bilhassa çok memnun oldum. Tabiat kadar insanları ve çocukları da seviyorsun. Onların konuştukları dile bağlı kaldıkça şaşırmazsın. Hem dili hem hayatı bulursun. Hikayelerinde duygular bu sabah yağan karlar gibi savruluyor. Hayat işte böyle. Hiçbir düzene sığmayacak güzel bir savruluş… Hayatı kesin, katı fikirlerin cenderesine sokmadan, sevgi dolu bir savruluş olarak vermeni de sevdim. Kitabın hakkında Hisar’a bir iki sayı sonra yazı göndereceğim. Kendinden emin ol. Gerçek bir hikayecisin. Birgün (Perşembe 4’ ten sonra ) Fakülteye gelebilirsen memnun olurum. Sana candan başarılar dilerim kızım.
Mehmet Kaplan