DEDEM VE DEVESİ

       Dedem Ve Devesi

Gözleri sürmeli bir deveymiş
Hiç görmediğim dedemin  yoldaşı..
Boncukları, püskülleri, takılarıyla
Hazırmış   uzun, kurak  yolculuklara
Ençok sevgileri taşırmış  sırtında yollar boyu
Anlatıla gelmiş soldurucu  sevdaları,
Tez veremle biten o aşkları..

Geçmiş zamanlarda  solgun sarı bir şehir
Fıstık ağaçları ve masallar
Oralarda gözlere mil çekermiş  güneş
Yağmurla giyinirmiş insanlar, yağmurla büyürmüş.

Ardında babamın çocuk gövdesi  yiterken
Bir nehir gibi kıvrıla büküle
Yol alırmış kafile.
Dedemin devesi salınan  çıngıraklarıyla
Bırakırmış türküsünü ağıt rengi  havaya ve rüzgâra.
Fenerlerle, çıralarla donanmış
Bir de gökte yıldızlar, yıldızların sönmüş izleri
Say ki  düğün alayı
Yürürlermiş kırk yamalı çarşılara doğru
Bilinmez yazgıların çektiği  çizgide…

Babam  yıldızlarla dost, ayla yaşıt
Gecelere tutunurmuş.
Sararmış ıssızlığı fıstık ağaçlarının yorgun  kolları
Eski bir müneccimin bakışlarınca gök derin, gizemli
Kalbin rasathanesinden  gözlermiş o felekleri, sırları

Ve birgün yalnız başına dönmüş o soylu deve
Bir salgın alıp gittiğinden  dedemi tezi tezine…
Hikâyesi  kumlara ve sulara yazılıdır
Onunla aramızda uzun, kanlı bir yüzyıl
Genç ölse de zaman kadar yaşlıdır artık

Derler ki mezarı Cizre’dedir
Sınırların konduğu
Akşamları yıldızların indiği yerde…

Sevinç Çokum
2004

Bu yazı Şiirleri kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>